Kitaplar

İzmir’de Yahudiler:
Antik Smyrna’dan Günümüze
(2022)

Kitap Hakkında

İzmir’deki varlığı Antik Smyrna dönemine uzanan Yahudiler çağlar boyunca kentin bileşenlerinden birini oluşturdular. 20. Yüzyıl başında doruğa ulaşıp 40.000 civarında olan sayıları, bugün yaklaşık 1.000 kişidir. 20. Yüzyıl boyunca birçok Yahudi İzmir’i terk etti, İstanbul’a veya yurt dışına yerleşti. Sayıca küçülmüş bir azınlık olmalarına rağmen bu topluluk hala canlı ve aktiftir. İster halen atalarının kentinde yaşıyor ister göç etmiş olsunlar, tüm İzmirli Yahudiler ve onların torunları kente çok bağlı kaldılar. İki bin üç yüz yıllık bir zaman diliminde kentin renklerinden birini oluşturan bu topluluğun kültür mirasını yaşatmak aynı zamanda kentin hafızasını korumaya yönelik önemli bir katkıdır.

Bu kitap, ortak paydası İzmir olan bir grup arkadaşın fikir alışverişinden doğdu. Paris, Bremen ve İstanbul’dan İzmir’e uzanan bir köprü, akademisyenler ile bağımsız araştırmacıları, bu heyecan verici projede buluşturdu. Kitabın amacı bu kentte yaşayan Yahudilerin tarihini ve kültürel zenginliğini genel hatlarıyla betimlemek, bu kadim topluluğun İzmir’de bıraktığı izleri, görsellerle desteklenmiş kitap sayfalarında okuyucunun gözünde canlandırmak…

Gözlem Yayınlarından, çıkan İzmir’de Yahudiler - Antik Smyrna’dan Günümüze kitabı pek çok kalemin emeğinin eseri: Laurence Abensur Hazan, Raşel Rakella Asal, Sarit Bonfil, Selim Bonfil, Dr. Siren Bora, Metin Delevi, Corinne Denailles, Prof. Dr. Henri Nahum, Jinet Sidi-Sarfati ve Dr. Carolina Francisca Isabel Spiegel.

Önsözü, Stanford Üniversitesi Tarih Profesörü Aron Rodrigue kaleme aldı.

Zengin fotoğraflar ve arşiv belgeleriyle desteklenen kitapta tarihsel bilgilerin yanında, düğünlerde ne yenirdi, hastanelerde hangi tedaviler uygulanırdı, kadınlar sokağa çıkarken nasıl giyinirdi, hangi batıl inançlar vardı, okullarda eğitim nasıldı gibi kültürel zenginlikleri anlatan bölümler de yer alıyor. Bu çeşitlilik, kitabı merakla eline alacak her okura ilginç gelebilecek bir hikâye vadediyor…

Osmanlı Dönemi İzmir Yahudileri: Modern Tarih
(2024)

Kitap Hakkında

Dina Danon’un Osmanlı Dönemi İzmir Yahudileri: Modern Tarih adlı eseri, İzmir’in Yahudi geçmişine farklı bir pencere açıyor. İlk kez 2020’de The Jews of Ottoman Izmir: A Modern History başlığıyla Stanford University Press tarafından yayımlanan kitap, Seda Kutsal’ın çevirisiyle 2024’te Monografi Yayınları tarafından Türkçe okurla buluşturuldu. Danon’un doktora tezine dayanan bu çalışma, 19. yüzyıl sonu ve 20. yüzyıl başında İzmir Yahudi toplumunun sosyal ve kültürel dönüşümünü inceliyor.

Kitap, İzmir Yahudilerinin hikâyesini alışılmış dinî ve kültürel farklılık ekseninden değil; sınıf, yoksulluk ve toplumsal aidiyet gibi daha geniş bağlamlardan hareketle ele alıyor. Danon, Avrupa’da Yahudi farklılığının uyumsuzluk olarak algılandığı bir dönemde, Osmanlı İzmir’inde bu farklılığın olağan kabul edildiğini gösteriyor. Bu bağlamda, topluluğun karşı karşıya olduğu asıl gerilimleri dinî kimlikten çok sınıfsal ve ekonomik faktörlerde arıyor.

Eser, Juderia’dan (Yahudi mahallesi) sinagoglara, dilencilerden ticari elitlere, ayakkabı boyacılarından hahamlara ve gazete editörlerine kadar geniş bir yelpazede farklı toplumsal gruplara ses veriyor. Danon’un kullandığı Ladino belgeler, Judeo-Espanyol basını ve nadir arşiv kayıtları, İzmir Yahudilerinin modern dönemdeki deneyimlerini canlı ve çok katmanlı bir şekilde aktarıyor.

Kitap beş ana bölümden oluşuyor:

  1. Juderia ve Kamusal Alan — İzmir Yahudi mahallesinin kentteki yeri, sokaklar ve kamusal yaşam.

  2. Gerçek Hayır Kurumu Nedir? — Hayır kurumlarının işleyişi, yoksulluk ve dayanışma ağları.

  3. Ondan Bir Mösyö Yaratın! — Eğitim, modernleşme ve toplumsal mobilitenin dinamikleri.

  4. Kehillah’ı Ayakta Tutmak: El Puevlo’yu Vergilendirmek — Cemaatin mali yapısı, gabela sistemi ve vergi düzenlemeleri.

  5. Otorite ve Liderlik: El Puevlo’yu Temsil Etmek — Cemaat liderliği, otorite mücadelesi ve temsil sorunu.

Danon’un çalışması, İzmir Yahudi topluluğunu sadece “dinî azınlık” kategorisi içinde değerlendirmekten öteye geçerek, sınıf ve sosyal ilişkilerin belirleyici rolünü vurguluyor. “İzmir’deki bir Yahudi hammalın ilerleme vizyonunun, Frenk Sokağı’ndaki Rum ya da Ermeni tüccardan çok Müslüman liman işçisi arkadaşına yakın olması” fikri, kitabın temel iddiasını özetliyor.

Osmanlı Dönemi İzmir Yahudileri: Modern Tarih, İzmir Yahudilerinin modernleşme sürecine, kent içindeki konumlarına ve sosyal ilişkilerine ışık tutarak İzmir’in çokkültürlü geçmişine katkı sağlıyor. Akademisyenlerden genel okura uzanan geniş bir kitleye hitap eden eser, hem Yahudi tarihi hem Osmanlı tarihi hem de kent sosyolojisi alanlarında temel bir kaynak niteliğinde.

Bu kitap, yalnızca akademik bir araştırma değil; İzmir Yahudi toplumunun unutulmuş seslerini yeniden duyuran, sınıf, kimlik ve modernleşme üzerine düşündüren, katmanlı ve güçlü bir anlatı. İzmir’in Yahudi mirasını ve Osmanlı kent yaşamını merak eden herkes için kaçırılmayacak bir okuma.

İzmir Yahudi Basını
(2023)

Kitap Hakkında

Dr. Siren Bora, İzmir Yahudilerinin tarihi üzerine uzun yıllardır titiz ve ayrıntılı araştırmalar yürüten bir tarihçidir. Kentin çok katmanlı geçmişini, özellikle Yahudi topluluğunun sosyal, kültürel ve ekonomik yaşamını belgeleyen çalışmalarıyla tanınan Bora, İzmir Yahudi Basını adlı eseriyle önemli bir kaynak sunuyor. Bu kitap, Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde İzmir Yahudi topluluğu tarafından yayımlanan gazete ve dergilerin izini süren ilk kapsamlı çalışma olma özelliğini taşıyor.

Kitabın hazırlanmasında Kudüs İbrani Üniversitesi Milli Kütüphanesi, Ben-Zvi Enstitüsü ve İstanbul Osmanlı Arşivleri gibi önemli kurumlardan sağlanan belgeler temel kaynakları oluşturuyor. Uzun yıllar boyunca pek çok gazetenin ve derginin aile arşivlerinde saklı kalması, yangınlar, savaşlar ve göçler nedeniyle kaybolması, Osmanlı Yahudi basını üzerine geniş kapsamlı bir çalışma yapılmasını güçleştirmişti. Bora, yurtdışındaki arşivlerden ve sınırlı sayıdaki nüshalardan yararlanarak bu eksikliği gidermeye çalışıyor.

İzmir Yahudi topluluğunun çok dilli yapısı, basına da yansımış durumda. Ladino, İbranice, Fransızca ve Osmanlıca dillerinde yayımlanan gazete ve dergiler, farklı alfabeler ve yazı sistemleriyle basılarak, hem dilsel hem de kültürel açıdan zengin bir yayıncılık örneği sunuyor. Bora, bu çok dilli basın geleneğini kitabında özel bir bölümle ele alıyor; matbaaların tarihçesinden gazetecilere, edebi metinlerden dini ve etik yazılara, tiyatro eleştirilerinden mizah yazılarına kadar geniş bir yelpazede yayınları inceliyor.

Kitap, yalnızca bir envanter ya da listeleme çalışması değil; aynı zamanda İzmir Yahudi basınının kentin sosyal ve kültürel yaşamındaki rolünü anlamaya yönelik derin bir analiz sunuyor. Gazetelerin yayın politikaları, içerikleri ve yazarları üzerine yapılan değerlendirmeler, okuyucuya sadece basılı metinleri değil, bu yayınların ardındaki toplumsal bağlamı da keşfetme olanağı tanıyor.

İzmir Yahudi Basını, İzmir Yahudi cemaatinin kültürel mirasına önemli bir katkı sağlamakla kalmıyor; Osmanlı ve Türkiye Yahudi tarihi üzerine çalışan akademisyenlerden, kültürel miras meraklılarına kadar geniş bir okur kitlesi için temel bir başvuru kaynağı niteliği taşıyor. Avrupa Birliği’nin desteğiyle İzmir Musevi Cemaati Vakfı tarafından yayımlanan kitap, unutulmaya yüz tutmuş bir hafızayı gün yüzüne çıkararak, kent tarihine ve Yahudi mirasına değerli bir katkıda bulunuyor.

İzmir Yahudi Toplumunda Kadın
(2023)

Kitap Hakkında

Dr. Siren Bora’nın uzun yıllara yayılan araştırmalarının ürünü olan İzmir Yahudi Toplumunda Kadın: Yasalar, Kurumlar, Olaylar, İzmir Yahudi topluluğundaki kadının tarihsel rolünü kapsamlı bir bakış açısıyla inceliyor. İstanbul Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Ahmet Piriştina Kent Arşivi ve Müzesi, Kudüs Üniversitesi Milli Kütüphane Arşivi ve İzmir Musevi Cemaati Vakfı Arşivi gibi zengin kaynaklardan yararlanarak hazırlanan kitap, Osmanlı’dan Cumhuriyet’e uzanan geniş bir zaman dilimini ele alıyor.

Kitap, kadının toplum içindeki yerini yalnızca dini kurallar ve toplumsal gelenekler üzerinden değil; eğitim, sağlık, giyim, edebiyat ve mezar taşları gibi çeşitli başlıklar altında, çok yönlü bir perspektifle ele alıyor. Bora, yüzyıllar boyunca ev ve aile ekseninde tanımlanan kadın kimliğinin zamanla kamusal alanda da varlık göstermeye başlamasını belgelerle ortaya koyuyor. İzmir Yahudi kadınlarının eğitim hakkı başta olmak üzere pek çok alanda yaşadığı dönüşümü gözler önüne seren eser, özellikle Alliance Israélite Universelle’in ve İzmir’deki Yahudi basını ile gazetecilerin bu değişimdeki etkisini vurguluyor.

Dokuz ana bölümden oluşan kitapta, Yahudilikte kadının yeri, din değiştirmeler, ketuba belgeleri, yardım kurumlarındaki kadın emeği, şifa yöntemleri, eğitim, kadın giyimi, mezar taşlarındaki kadın temsilleri ve edebiyatta kadın gibi konular ayrıntılı şekilde işleniyor. Her bölüm, zengin arşiv belgeleri ve fotoğraflarla desteklenerek, okura hem akademik hem görsel bir yolculuk sunuyor.

İzmir Yahudi Toplumunda Kadın, İzmir Sefarad kadınlarının hikâyesini hem bireysel hem toplumsal boyutlarıyla aktaran, kaynak niteliğinde bir çalışma. İzmir Yahudi cemaatinin tarihine ve kültürel mirasına ilgi duyanlar için vazgeçilmez bir başvuru kitabı olmasının yanı sıra, Osmanlı ve Türkiye Yahudi kadın tarihi araştırmalarına da değerli bir katkı sağlıyor. Avrupa Birliği’nin desteğiyle İzmir Musevi Cemaati Vakfı tarafından yayımlanan kitap, toplumsal cinsiyet ve azınlık tarihi çalışmalarına yeni bir kapı aralıyor.

İzmir Sinagogları’nın Ritüel Tekstilleri
(2023)

Kitap Hakkında

İzmir Sinagoglarının Ritüel Tekstilleri, 19. ve 20. yüzyıllarda İzmir’in kozmopolit dokusu içinde yer alan farklı Sefarad cemaatlerinin kültürel mirasını gözler önüne seren önemli bir çalışmadır. İsviçre Yahudi Müzesi Küratörü Christina Meri tarafından hazırlanan bu eser, Helsinki Metropolia Uygulamalı Bilimler Üniversitesi ve İzmir Ekonomi Üniversitesi Tekstil Bölümü iş birliğiyle yürütülen çok yıllı İzmir Sinagog Tekstilleri Projesi’nin bir ürünüdür. Kitapta, 2012–2015 ve 2018–2020 yılları arasında incelenen ve restore edilen yaklaşık 50 tekstil tanıtılıyor.

Bu tekstiller, İzmir’in tarihi ticaret merkezi Kemeraltı’ndaki altı sinagogun yanı sıra Karşıyaka, Karataş, Bornova ve Alsancak’taki sinagoglardan toplanmıştır. 19. yüzyılın ortalarındaki büyük yangınlar nedeniyle daha eski tekstillerin korunamamış olması, çalışmanın odak noktasını 1891–1970 yılları arasındaki tekstiller üzerine yönlendirmiştir. Kitap, Osmanlı ve erken Cumhuriyet dönemlerinde sinagogların ritüel tekstillerinde görülen malzeme çeşitliliği, süsleme teknikleri ve sembolik anlamları kapsamlı bir biçimde inceliyor.

Sinagoglardaki bu tekstiller arasında Tevrat sandığı perdeleri, Tevrat kılıfları, kuşaklar, teva örtüleri ve halılar yer alıyor. Birçoğu, bağış yapan ailelerin değerli ev tekstilleri, gelinlikleri veya çeyiz parçalarından üretilmiş; bu bağışlar, hem kişisel anıları hem de toplumsal hafızayı yansıtan ritüel objelere dönüştürülmüş. Kitap, bu bağışların ardındaki dini ve kültürel motivasyonları da ortaya koyuyor: Tevrat’ın kutsiyetinin, bu tekstillere aktarıldığı ve bağışçılara manevi bir yakınlık sağladığı inancı, projenin önemli bulguları arasında yer alıyor.

Eserde, dival işi altın sırma işlemelerden çok renkli ipek ve pamuk ipliklerle yapılan nakışlara, altın simli brokar kumaşlardan aplike tekniklerine kadar çeşitli süsleme yöntemleri örnekleniyor. Aynı zamanda Yahudi sembollerinin (Tevrat tacı, menora, Şiviti halısı gibi) tekstillerdeki kullanımı ve Osmanlı Barok estetiğinin etkileri detaylandırılıyor.

İzmir Sinagoglarının Ritüel Tekstilleri, yalnızca görsel bir katalog değil; İzmir Yahudi cemaatinin dini, kültürel ve toplumsal hayatını metin ve obje üzerinden yeniden okumamıza imkân tanıyan bir hafıza çalışması. Avrupa Birliği desteğiyle İzmir Musevi Cemaati Vakfı tarafından yayımlanan bu eser, kültürel mirasın korunması ve gelecek kuşaklara aktarılması adına önemli bir katkı sunuyor. Akademisyenlerden sanat tarihçilerine, kültürel miras uzmanlarından meraklı okurlara geniş bir kitleye hitap eden kitap, İzmir Yahudi kültürüne dair değerli bir kapı aralıyor.

The Jewish Pearl of the Aegean: İzmir
(2023)

Kitap Hakkında

The Jewish Pearl of the Aegean: Izmir (Ege’nin Yahudi İncisi: İzmir), editörlüğünü Dr. Doğa Filiz Subaşı’nın üstlendiği ve 2023 yılında İngilizce olarak yayımlanan, İzmir Yahudilerinin dil, edebiyat, tarih, sanat ve kültür mirasını disiplinlerarası bir yaklaşımla ele alan özgün bir eserdir. Libra Kitap tarafından yayımlanan kitap, İzmir Yahudileri üzerine İngilizce yayımlanan ilk kapsamlı akademik derleme çalışmalardan biridir. Henüz Türkçe bir çevirisi bulunmamaktadır.

Eser, İzmir Yahudi cemaatinin kuruluşundan günümüze uzanan tarihini; arşiv belgeleri, edebi metinler ve kültürel pratikler üzerinden inceler. 16. ve 17. yüzyıllarda kurulan cemaatin kökenlerinden Urla Yahudi topluluğu ve mezarlıkları gibi az bilinen konulara, Judeo-Espanyol dilindeki eserlerden İzmir’deki modern Ladino varyasyonlarına kadar geniş bir yelpazeye odaklanır. Kitabın prologu, ünlü araştırmacı Michael Studemund-Halévy tarafından yazılmıştır.

Kitabın öne çıkan başlıkları şunlardır:

  • Tarihte İzmir Yahudileri: Jacob Barnai’nin cemaatin kökenlerine dair çalışması; Miguel Ángel Espinosa Villegas’ın gelenek ve yenilik ilişkisini ele aldığı makale; Tayfun Caymaz’ın Urla Yahudi topluluğu ve mezarlıkları üzerine araştırması.

  • Dil ve Edebiyat: David M. Bunis’in Alexandre Benghiat’ın Kabastil ve Letters from the Village eserleri üzerinden Judeo-Espanyol ve Türkçe ilişkisini incelediği makalesi; Carolina Francisca Isabel Spiegel’in İzmir Judeo-Espanyol varyasyonları üzerine çalışması; María José Cano Pérez’in İzmir Yahudi edebi üretimine odaklanan araştırması.

  • Anılar ve Mekânlar: Pilar Romeu Ferré’nin Izmir in the Heart of the Sephardim başlıklı çalışması; Rachel Amado Bortnick’in Beth Israel Sinagogu üzerine yazıları; Moshe Shaul’un The House in Gündoğdu başlıklı anısı.

The Jewish Pearl of the Aegean: Izmir, yalnızca İzmir’in Yahudi tarihini değil, İzmir Yahudilerinin Akdeniz’in kültürel mirasına bıraktığı eşsiz izleri anlamak isteyenler için de değerli bir kaynaktır.

Anıların İzinde İzmir Yahudileri
(2023)

Kitap Hakkında

Anıların İzinde İzmir Yahudileri, Raşel Rakella Asal ve Sarit Asal Bonfil’in kaleminden çıkan, İzmir Yahudi topluluğunun hafızasına bir saygı duruşu niteliğinde bir eser. Yaklaşık yirmi yıllık bir süreçte gerçekleştirilen söyleşilere, ses ve video kayıtlarına, Kuzey ve Güney Amerika’dan gönderilen Ladino dilindeki anılara, makalelere ve bültenlere dayanarak hazırlanan kitap; kişisel anılardan yola çıkarak kolektif belleğe dokunan, zengin ve benzersiz bir anlatı sunuyor.

Kitap, okuru İzmir Yahudi topluluğunun geçmişine ve kültürel dokusuna bir yolculuğa çıkarıyor. İçindeki bölümler, farklı temalar ve anlatılar etrafında örülmüş: göçlerle değişen hayatlar, eski Yahudi mahallesinden anılar, çocukluk ve gençlik hatıraları, savaş yıllarındaki yaşam, cemaat yöneticilerinden hikâyeler, gelenek ve bayramlara dair tanıklıklar, Karataş semtinin nostaljisi ve meslekleriyle öne çıkan topluluk üyelerinin portreleri.

Her bölüm, bireylerin kendi seslerinden aktarılmış özgün anlatılar içeriyor. Çocukluk oyunları, bayram sofraları, sinagog ziyaretleri, mahalle esnafının renkli figürleri, savaş dönemindeki zorluklar, cemaat içindeki sorumluluklar ve çok daha fazlası, bu kitapta bir araya geliyor. Hikâyelere, Selim Bonfil arşivinden seçilmiş fotoğraflar eşlik ederek anlatıları görselleştiriyor ve okuyucunun belleğinde derin izler bırakıyor.

Bu eser, sadece bireysel hatıraları değil, bir toplumun değerlerini, alışkanlıklarını, geleneklerini ve değişim süreçlerini de kayda geçiriyor. İzmir Yahudilerinin kültürel mirasının unutulmaması, hatırlanması ve gelecek kuşaklara aktarılması için bir köprü kuruyor. Prof. Dr. Nora Şeni’nin önsözü, çalışmayı hem tarihsel hem sosyolojik bir bağlamda konumlandırarak kitabın önemine ışık tutuyor.

Anıların İzinde İzmir Yahudileri, İzmir Yahudilerinin sesi olmakla kalmıyor; aynı zamanda okura duygusal, sıcak ve dokunaklı bir yolculuk sunuyor. İzmir’in kozmopolit mirasını, bu mirasın içindeki Yahudi seslerini ve izlerini merak eden herkes için değerli bir kaynak, bir hatırlama ve sahiplenme çağrısı.

Sevgili İzmir Beni Tanı:
Bugünden Yarına İzmir Yahudileri
(2007; 2014)

Kitap Hakkında

Sevgili İzmir Beni Tanı: Dünden Yarına İzmir Yahudileri, İzmir’in köklü Yahudi mirasına kişisel, samimi ve araştırmaya dayalı bir bakış sunan; Sara Pardo’nun uzun yıllara yayılan birikimi ve deneyimiyle kaleme aldığı kapsamlı bir eserdir. İlk baskısı 2007, ikinci baskısı 2014 yılında yayımlanan kitap, usta fotoğrafçılar Yusuf Tuvi ve İzzet Keribar’ın fotoğraflarıyla hem metinsel hem görsel bir kültürel arşiv niteliği taşır.

Sara Pardo, 1940 yılında İzmir Karataş’ta, Mithatpaşa Caddesi’nde dünyaya geldi. İzmir Yahudi toplumunun içinde büyüyen Pardo, İzmir Amerikan Kız Koleji’nden mezun olduktan sonra profesyonel turist rehberi olarak İzmir’in kültürel ve tarihi mirasını tanıtma görevini üstlendi. 40 yılı aşkın süren rehberlik mesleğinin yanı sıra İzmir Yahudi toplumunda da uzun yıllar görev aldı; kültürel mirasın korunması, tanıtılması ve aktarılması için önemli katkılarda bulundu. İzmir Yahudi kültürünü ve geleneklerini yaşatmak ve paylaşmak için gönüllü çalışmalar yürüttü, topluluk içinde bilgi aktarımında aktif rol oynadı.

Kitabı, bu uzun yılların bilgi ve deneyiminden beslenerek ortaya çıktı. İzmir Yahudilerinin tarihini, kültürünü ve yaşam pratiklerini çok yönlü bir perspektifle ele alıyor. Kitap, şu ana başlıklar etrafında şekilleniyor:

  • Yahudileri Tanıyalım: Kültürel kökenler, dil, inanç ve semboller.

  • İzmir Yahudilerinin Tarihi: Osmanlı’dan Cumhuriyet’e cemaatin gelişimi, Sabetay Sevi hareketi, toplumsal değişimler.

  • İzmir Yahudi Kültüründen Bir Demet: Müzik, atasözleri, tiyatro, el sanatları, kutsal objeler.

  • Dinî ve Entelektüel Miras: İzmirli hahamlar, halk için yazılmış eserler, Judeo-Espanyol edebiyatı.

  • Sosyal Yaşam – Doğumdan Ölüme: Törenler, gelenekler, bayramlar, giyim.

  • Yaşayan Kültürel Miras: Sinagoglar, mezarlıklar, Karataş Hastanesi, Asansör.

  • Bugünkü Cemaat Yapısı: Yönetim, hayır kurumları, gönüllü çalışmalar.

Sara Pardo, Efes: Arının Gizemi, Öykülerin İzinde Smyrna’dan İzmir’e ve Evvel Zaman İçinde Bergama gibi eserleriyle de İzmir’in kültürel mirasını genç kuşaklara aktarmaya devam ediyor. Hem profesyonel meslek yaşamında hem gönüllü çabalarıyla İzmir Yahudi toplumunun tanıtılmasına, kültürel mirasının korunmasına ve aktarılmasına katkıda bulunuyor.

Sevgili İzmir Beni Tanı, yalnızca bir tarih anlatısı değil; İzmir Yahudilerinin çok katmanlı kültürel dünyasına samimi ve içten bir davet. İzmir’in çokkültürlü kimliğini ve Yahudi mirasını keşfetmek isteyen herkes için vazgeçilmez bir kaynak.

Kaybolan ve Yaşayan 100 Yemek Tarifiyle:
İzmir Sefarad Mutfağı
(2004; 2005; 2021)

Kitap Hakkında

İlk kez 2004’te yayımlanan, 2005’te ikinci baskısını yapan ve uzun süre tükenen Kaybolan ve Yaşayan 100 Tarifiyle İzmir Sefarad Mutfağı, 2021’de Sefarad Kültürü Araştırma Derneği’nin desteğiyle yenilenerek yeniden okurla buluştu. Gözlem Kitap tarafından yayımlanan bu eser, Ester Antebi, Sara Enriquez, Lina Eskenazi, Nüket Franco, Ora Gürkan ve Jinet Sidi Sarfati’nin titiz çalışmaları sayesinde ortaya çıktı.

Kitap, İzmir Sefarad mutfağının yalnızca bir tarifler toplamı olmadığını gösteriyor. Annelerden, kayınvalidelerden ve üst kuşaklardan aktarılan yemekler, sadece damak tadını değil, bir kültürün, bir belleğin izlerini de taşıyor. Üçüncü baskıda içerik korunmuş; fakat yenilenen tasarımı ve düzenlemesiyle kitabın günümüz okuruna daha kolay ulaşması sağlanmış.

İçinde Boyos, Burmas de Tahina, Burekas, Rulos de Espinaka, Subya, Vişnada, Empanadas, Fongos, Fritada de Hamsi, Ojaldres de Karne, Pişkado de Tierras, Saludozas, Yaprakes Falsos, Ahogadas, Avikas kon Espinaka, Geina kon Salsa de Tomat, İgado kon Vinagre, Kopetas de Espinaka, Molejas, Kolikas, Alburnia, Aroz de Fiesta, Makaron Reynado, Dulse de Naranca, Mustaçudos, Mogados, Maronçinos, Pandespanya ve Pinyonate gibi onlarca tarif yer alıyor. Her bir yemek, sadece sofralara değil, okuyan herkesin hayal dünyasına da sesleniyor.

Bu eser, yalnızca Türkçe kalmadı; İngilizceye çevrilerek uluslararası okurlara da ulaştı. İzmir Sefarad mutfağını yakından tanımak isteyenler, geleneksel tariflerin izini sürenler ya da sadece farklı tatlarla tanışmak isteyen herkes için önemli bir başvuru kaynağı sunuyor.